Çalışan motivasyonu, iş yerindeki verimlilik ve başarı için hayati bir unsurdur. Motivasyonu yüksek çalışanlar, yalnızca daha üretken olmakla kalmaz, aynı zamanda daha yaratıcı, yenilikçi ve işlerine bağlıdır. Son yıllarda, şirketler çalışan motivasyonunu artırmanın çeşitli yollarını araştırırken, hizmet içi eğitim (in-house training) programlarının bu amaca nasıl katkı sağladığına dair birçok araştırma yapılmıştır.
Bu yazıda, hizmet içi eğitimin çalışan motivasyonunu nasıl artırdığına dair akademik araştırmaların bulgularını inceleyeceğiz.
Hizmet içi eğitimler, çalışanların kendilerini geliştirme fırsatlarına sahip olduklarını hissetmelerini sağlar. Bu da motivasyonlarını artırır. Yuckl ve Beker'ın yaptığı bir çalışmaya göre, çalışanlar kendilerine gelişim fırsatları sunulduğunda iş yerindeki tatmin ve bağlılıkları artmaktadır. Bu bağlamda, eğitim programları çalışanların yeni beceriler öğrenmelerine, bilgi birikimlerini artırmalarına ve kariyerlerini ilerletme konusunda kendilerine güvenmelerine yardımcı olur.
Eğitim programları, çalışanların işlerine dair bilgi ve becerilerini geliştirerek kendilerini daha yetkin hissetmelerine neden olur. Noe (2010) tarafından yapılan araştırmalara göre, çalışanlar yeni beceriler kazandıkça ve var olan yeteneklerini geliştirdikçe, görevlerini yerine getirme konusunda kendilerine olan güvenleri artar. Bu güven artışı, motivasyonu olumlu yönde etkileyen kritik bir faktördür.
Hizmet içi eğitimler, çalışanların iş yerlerine olan bağlılıklarını da artırır. Meyer ve Allen'ın (1991) "Üç Boyutlu Bağlılık Modeli"ne göre, çalışanların bağlılıkları duygusal, normatif ve devamlılık bağlılığı olarak üç ana kategoriye ayrılır. Duygusal bağlılık, çalışanların iş yerlerine olan duygusal bağlarını ve aidiyet duygularını ifade eder.
🎯 Hizmet içi eğitimler, bu duygusal bağlılığı güçlendirebilir çünkü çalışanlar kendilerine yatırım yapıldığını hissettiklerinde, iş yerlerine olan bağlılıkları da artar.
Çalışanların eğitimle sağlanan gelişim fırsatlarına erişimlerinin, iş tatminini ve dolayısıyla motivasyonu nasıl artırdığına dair birçok akademik çalışma vardır. Herzberg'in İki Faktör Teorisi'ne (1959) göre, "motivator" olarak adlandırılan ve işin içeriğiyle ilgili faktörler (örneğin, başarı, tanınma, işin kendisi, sorumluluk ve ilerleme) motivasyonu doğrudan etkiler. Hizmet içi eğitim programları, çalışanlara tanınma, başarı ve kariyer ilerleme fırsatları sunduğu için, Herzberg’in modeline göre motivasyonu artırabilir.
Eğitim programları, çalışanlar arasında daha iyi bir işbirliği ve kurum kültürü oluşturarak motivasyonu artırabilir. Edmondson ve Lei'nin (2014) araştırmaları, öğrenen organizasyonların (learning organizations) daha güçlü bir ekip çalışması ve dayanışma kültürüne sahip olduğunu göstermiştir. Eğitim programları, çalışanları bir araya getirir, ortak hedefler etrafında toplar ve takım ruhunu geliştirir. Bu da genel motivasyonu artıran bir diğer faktördür.
Hizmet içi eğitim programlarının çalışan motivasyonunu artırdığına dair birçok akademik kanıt bulunmaktadır. Çalışanların kendilerini geliştirme fırsatlarına sahip olması, yetkinlik ve güven duygularının artması, işe bağlılıklarının güçlenmesi ve iş tatmininin yükselmesi, motivasyonu artıran başlıca unsurlardır. Bu nedenle, şirketler çalışanlarının motivasyonunu ve bağlılığını artırmak için hizmet içi eğitimlere yatırım yapmalı ve bu programların düzenli olarak güncellenmesini sağlamalıdır.
Kaynakça:
1. Yukl, G., & Becker, W. (2007). Effectiveempowerment in organizations. OrganizationManagement Journal, 3 (3), 210–231.
2. Noe, R. A. (2010). "Employee Training and Development." McGraw-Hill.
4. Herzberg, F., Mausner, B., & Snyderman, B. B. (1959). "The Motivation to Work." Wiley.
Eğitim alanındaki son gelişmeleri, yenilikçi öğretim metodlarını, uzman görüşlerini ve başarıya giden yolda ilham veren hikayelerle dolu bir kaynağı keşfedin, öğrenin, ilham alın.